بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِى ٱلْمُحْسِنِينَ ﴿٨٠

İşte biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.

– Diyanet İşleri

إِنَّهُۥ مِنْ عِبَادِنَا ٱلْمُؤْمِنِينَ ﴿٨١

Çünkü o, bizim mü’min kullarımızdandı.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ أَغْرَقْنَا ٱلْءَاخَرِينَ ﴿٨٢

Sonra biz, diğerlerini suda boğduk.

– Diyanet İşleri

وَإِنَّ مِن شِيعَتِهِۦ لَإِبْرَٰهِيمَ ﴿٨٣

Şüphesiz İbrahim de O’nun taraftarlarından idi.

– Diyanet İşleri

إِذْ جَآءَ رَبَّهُۥ بِقَلْبٍ سَلِيمٍ ﴿٨٤

Hani o, Rabbine temiz bir kalple gelmişti.

– Diyanet İşleri

إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِۦ مَاذَا تَعْبُدُونَ ﴿٨٥

Hani babasına ve kavmine şöyle demişti: “Siz neye tapıyorsunuz?”

– Diyanet İşleri

أَئِفْكًا ءَالِهَةً دُونَ ٱللَّهِ تُرِيدُونَ ﴿٨٦

“Allah’ı bırakıp da birtakım uydurma ilâhlar mı istiyorsunuz?”

– Diyanet İşleri

فَمَا ظَنُّكُم بِرَبِّ ٱلْعَٰلَمِينَ ﴿٨٧

“O hâlde, âlemlerin Rabbi hakkında görüşünüz nedir?”

– Diyanet İşleri

فَنَظَرَ نَظْرَةً فِى ٱلنُّجُومِ ﴿٨٨

(88-89) İbrahim, yıldızlara baktı ve “Ben hastayım” dedi.

– Diyanet İşleri

فَقَالَ إِنِّى سَقِيمٌ ﴿٨٩

(88-89) İbrahim, yıldızlara baktı ve “Ben hastayım” dedi.

– Diyanet İşleri

فَتَوَلَّوْاْ عَنْهُ مُدْبِرِينَ ﴿٩٠

Bunun üzerine arkalarını dönüp ondan uzaklaştılar.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu